Felekten Bir Gece Daha

Ağlatan film yapmak kolaydır, bakınız bilumum Türk Dizileri. Ama güldüren film çok zor. En son hangi filme güldünüz desem, zorlanırsınız. Oysa her salı ağlıyorum şahsen, Öyle Bir Geçer Zaman ki'de...

Ama Hangover'a gülüyorum ya... Geçtiğimiz cuma Hangover, Felekten Bir Gece filminin ikincisi vizyona girdi. Kanyon Cinebonus tamamen doluydu, ben de kaçırmadım tabii. Bu seferki filmde kahramanlardan biri Tayland'da evlenecek güya, evlenmeyi başarabilirse...

Tayland nasıl bir güzelliktir? Hele de evleniyorsan.


"Tatlım ben Bahçelievler'de oturuyorum, hangi Tayland'dan bahsediyorsun?!" diyen varsa, Tayland'ı onların ayağına getiriyorum. Kilyos'taki sahillerden birine gidiyorsunuz ve aşağıdaki konsepti uyguluyorsunuz. Olduğu kadar artık...

Tropikal bir düğünde benim tercihim pembe, turuncu, cam göbeği renkleri olurdu. Canlı ve ada hissini yaratan renkler yani.  Bu konseptte turuncuyu, pembeyle tamamladım. Davetiyelerde, isimliklerde ve dekorda palmiye, deniz yıldızı, flip flop, yosun gibi gözünüzü kapayıp "Issız Ada" düşündüğünüzde akla gelecek tüm objeler kullanılabilir. Bu davetiyede sempatik bir ayrıntı daha var: Yaz şemsiyeleri.

Ne yazık ki, ben de bir çoğumuz gibi tüm çekik gözlüleri Çin veya Japon sandığımdan, Tayland'lılar da çekik gözlü olduğundan, bu Asyatik objeyi bu konsepte çok uygun buldum. Ama Tayland'lıların yazlık şemsiyeyle alakası yoksa ve konuklarınız bu olmamış derse sorumluluk almıyorum.


 
 

Masa düzeninde turunculara devam, ikincil renk olarak pembeden sıkıldık derseniz, turkuaz da alternatif olabilir.

 
 

Pastada kullanılan sayko tropik çiçeklere de açık fikirli olun derim.

Gelin çiçeği de yine pembe ve turuncu tonlarında tropikal çiçeklerden olsun. Çiçeği sardıkları kurdelayı bazı tasarımcılar yine tropik yeşil yapraklardan yapıyor ve çok şık duruyor.


Son olarak, hamak kurdurup fotoğraf çektirmeden Kilyos'tan dönmeyin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Teşekkürler,

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...