Şebnem Organizasyon'un bir düğünüydü. Evlenenler 13 yıldır çıkan efsane bir genç çift. Kız güzel, çocuk yakışıklı. Anne baba bir hoş, konuklar da hiç küçümsenecek cinsten değil. Eee onlara da böylesi yakışırdı.
Düğünün teması "Ayna" idi. Masalar, koridorlar, kokteyl alanları aynayla süslenmişti. Asıl zor olan, o aynalardaki parmak izlerinin sabahtan itibaren durmaksızın silinmek zorunda kalınması.
Düğünde aynaları kullanmanın en büyük avantajı ise alanı çok geniş ve aydınlık göstermesi. Toplamda 400 mum vardı ama salon gökyüzü gibiydi. Her biri aynalar sayesinde milyonlarca yıldız gibi gözüküyordu. Hafif mavi bir ışıkla aydınlatılan salona girerken neredeyse samanyolunda yürüyorduk.
Kişi başı 150 euro vermeden bu tarz bir düğün isterseniz, ipuçları:
- Bazı masaların üstünü ayna olarak kullanırken, kimisinde sadece ayna supla kullanabilir, kimisini ise gümüş veya beyaz lake olarak tercih edebilirsiniz.
- Mum sayısını artırmak ayna tedariğinden daha ucuzdur.
- Renk olarak pastel giderseniz alan çok daha geniş gözükecektir.
- Hani yılbaşı ağaçlarını süslediğimiz elektrikli ışıklar vardır ya, onları beyaz dallara sarıp dekor olarak kullanabilrsiniz.
- Ucuz kristalden kaçının, gümüş görünümlü objeleri tercih edebilirsiniz.
- Masa örtüsü yerine püskül kullanabilirsiniz.
- Işık konukların moda girmesi için çok önemli. Kapalı alana sahip otellerin sarı sarı ışıkları beni bir anda yaşlandırıyor. Işıkçınızla sabahtan alternatif renkleri değerlendirin, özellikle konukların girdiği, sizin giriş yaptığınız, ilk dans gibi önemli anlarda...
