Bugünki konsept bir kız çocuğunun mutluluk hikayesi. Sevimli, renkli, naif, lüksten uzak, sempatik... Bu konsepti en iyi tanımlayan sıfatlar.
"Koca koca kadınlar olduk, 35imizde anca evleniyoruz" seslerini duyar gibiyim ama içimizdeki kız çocuğu öldü mü? Hala renkli rüzgar güllerine tav olmuyor muyuz, hala uçan balonların arkasından bakmıyor muyuz? Aşalım bunları artık, karizma yapacağız diye zaten hergün babet yerine topukluya mecbur kalmışız....
Buyrun bu çocuksu düğüne ilk adımlar, ecnebilerin dediği gibi baby steps! Rengarenk üzümlü kumaştan seramoni girişi.
"Rüzgar gülleri"ni zikrettim de heyecanı kaçmamıştır umarım. Bu düğünde rüzgar güllerinden sıklıkla yararlanılmış.Herbiri ayrı renklerde, el yapımı gibi duruyorlar, belki de öyledir. O fırfır danteller de beni benden aldı doğrusu.
Neyse ben seramoni kısmına geri döneyim. Çiçek yerine kağıttan süslemeler 23 Nisan kutlamalarını hatırlatıyor biraz. O heyecanı birkez daha tadabilirsiniz böylece.
Tabii tüm çiçekleri atın kağıt yapın demiyorum. Gelin çiçeğini korumak lazım. Onda da top top, sevimli, renk renk çiçekler var, bir ısırışta yemek istediğim. Ama asıl yiyecek kısmı başka... Bu tatlı büfesinden ayrılacak istikarı gösterip, düğünü izleyebilen oluyor mu acaba?
Gelelim masa düzenine ve dekora. Ben böyle kendi içinde tutarlı olup, her telden çalan objeler kullanılmasına bayılıyorum. Önemli olan bu düğünün konuklarda yarattığı his. Bu objelere tek tek baksan belki düğünde ne işi var diye sorgulanabilir ama sonuçta pozitif duygularla ayrılıyorsunuz bu düğünden.
Eee bu düğüne, bir de çatlak gelin ve damat lazım değil mi? Buyrun kendileri...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Teşekkürler,